18.05.2010

Aile içi şiddet artık ailenin içinde kalmamalı!

Kadınlar yazıyor' un varoluş amacında şiddet, taciz, boşanma, bilinçli çocuk yetiştirme ve bu gibi içinde kadını kapsayan tüm konularda, onlara yalnız olmadıklarını, bir tek onların başına gelmediklerini hatırlatmaktı. Çünkü malum biz toplum yapısı olarak çoğu durumda felaket tellallığı yapmakta ve başımıza gelen felaketlerin en kötüsünü bizim yaşadığımıza dair fikir yürütmekte ustayızdır.

İstediğimiz birçok şey var aslında. Benim için öncelikli olarak aile içi şiddet, artık cidden ailenin içinde kalmamalı mesela. Aslında kadınlar bu durumdan kurtulmak için bir adım atmaya aslında çok istekliler. Ama ne yapacaklarını bilemez bir haldeler. Kocasından veya ailesinden daha fazla dayak yiyeceğinden korkuyorlar. Çünkü kendilerine yeterince güvenmiyor, korkuyor ve kendilerini suçlu hissediyorlar. Çocuklarını düşünüyorlar, anne babalarını, "nerelere sığınırım" ı düşünüyorlar.

Bu konuya dayanarak önceki yazılarımın çoğunda "bilgilendirme" etiketi altında yasal durumda yapılacak hareketleri, ilgili konunun altında ekledim. Bazen yasal mevzuatların sürüncemeli olduğunu, böyle durumlarda üzerine basa basa direterek neler yapılması gerektiğini de parantez içinde belirttim. Özellikle bu durum şiddet gören kadınlarımızın karakola başvurduklarında, polislerin yuvayı bozmamak adına bilinçsizce evlerine geri gönderdikleri ve uzlaşma yoluna gittikleri durumlarda yaşanmaktadır.

Keza bakın kocasından duygusal veya fiziksel şiddet gören kadın, boşanma durumunda hayatının ne yönde ilerleyeceğini düşünür ister istemez. Maddi, manevi kaynaklarını bulması kolay değildir onun için. Hele ki uzun yıllar çalışmamışsa. Boşandığı takdirde düşebileceği ekonomik sıkıntı onda birkaç olumsuz düşünceyi doğurmaktadır. Ya zorla şiddet görmeye devam edecek, ya da boşanıp bir dönem maddi, manevi sıkıntı çekecek. Bu noktada büyük bir ikilemde hissedecektir kendini ve cesaretlendirilmek ister. Bu cesaret verici unsurlar bazen ailesi olur, bazen arkadaşları, çocukları. Bazen ise sağlık, sosyal ve görsel iletişim yöntemlerinden biri.

Konuyu çok uzatmadan sonlandırayım kelimelerimi, Yani arkadaşlar kadının asıl duymak istediği şey, bu dünyada yalnız olmadığını bilmektir. Bu şekilde olup da hayatını düzene sokmuş birçok hemcinsi vardır kadının. Bu olumsuz düşüncelerden bir tanesini olumluya çevirmek için desteğe ihtiyaç duyabilir. Lütfen bunu çevrenizde ki kadınlardan esirgemeyin.

Güzel günler diliyorum.
Efsa.


* Üstün Dökmen in güzel bir sözü var. bir sonraki yazı onun üzerine şekillenecek sanıırm.
"Töre cinayet işletmez, töreyi algılama biçimi cinayet işletir" Konu hakkındaki göüşlerinizi kadinlaryaziyor@gmail.com adresinden bize ulaştırabilir yorumlarda bulunabilirsiniz.

Hiç yorum yok: